Karne başarı göstergesi değildir!
Anne babaların anlamaları gereken en önemli şey okul karnesinin çocuğun sadece okul başarısını gösterdiği ve yeteneklerinin göstergesi olmadığıdır. Anne babalar okul karnesine daha büyük anlamalar yüklediği için çocuğun karne notuna da daha büyük anlamlar yükleyip olumsuz tepkiler veriyor. Tabi bu durumdan en çok karne notu düşük çocuklar zarar görüyor.
Çocuğun başarısı yeteneklerine bağlıdır!
Oysa çocuğun hayattaki başarısını sadece okul başarısı belirlemez. Çocuğun okul performansı dışında şüphesiz başka yetenekleri de var ve bu alanlarda destelenmesi gerekir. Fakat anne babalar çocuğun diğer yeteneklerini keşfetmek yerine sadece akademik performansa önem verdiği için okul başarısı düşük olan çocuğa; “Bu çok basit bir konuyu bile anlamıyorsun, sen aptal mısın?” gibi cümlelerle aşağılıyor ve kendini yetersiz hissettiriyor. Bu sözler çocukların kendine inancını kaybettirdiği gibi çocukta anne babası tarafından sevilmediği ve önemsenmediği hissini yaratıyor.
Mükemmeliyetçi çocuklar psikolojik olarak risk altındadır!
Aslında mutsuz olmasının nedeni karne notu değil, anne babasının taktirini alamama kaygısıdır. Bu nedenle çocuk hep aynı yüksek başarıyı korumak için kendine çok yüklenir, hayatı sadece okul sorumluluklarından oluşur. Kendine zaman ayırmaz, ihtiyaçlarını görmezden gelir.
Adeta kendini hep yüksek not alıp anne babasının gözüne girmek için kurban eder. Bu çocuklar psikolojik olarak daha fazla risk altındadır. Çünkü ihtiyaçlarını ve duygularını sürekli bastırmak, kendi olmak bir süre sonra semptomların ortaya çıkmasına neden olur.
Çok mükemmeliyetçi çocuklar arkadaşlarına göre çok başarılı olsa da 100 üzerinden 98 alsa mutsuz olurlar. Çünkü onlar kendini mükemmel olmaya kurgulamışlardır.